Ahmet bütün mahallenin sevdiği iyi kalpli bir çocuktur. Ahmet bir sabah kalkmış ve okuluna gitmek için
hazırlanmış. Annesinin ve babasının elinden öptükten sonra evden çıkmış ve yürümeye başlamış. Yolda
yürürken kaldırımda bazı çöpler görmüş ve hemen onları alıp çöp tenekesine atmış. Okuluna zamanında
gelen Ahmet yerine geçip öğretmenin gelmesini beklemiş. Öğretmeni gelince hemen ayağa kalkmış ve
sonra da yerine oturmuştur. Öğretmen bir zebra resmi göstererek:
-‘Kim bu hayvanın adını söylemek ister.’ Demiş.
Herkes bağırarak ‘ben, ben’ demeye kimileri de ‘zebra, zürafa, aslan’ diye bağırmaya başlamış. Ahmet
ise parmağını kaldırıp öğretmenin söz vermesini beklemiş.
Herkesin bağırmasına kızan öğretmen Ahmet’i görünce sevinmiş. Evet, Ahmet sen söyle demiş.
Ahmet ayağa kalkarak:
‘Zürafa’ demiş.
Bu arada bazıları başlamış bağırmaya, ‘zebra, zebra.’ Ahmet durumdan biraz utanmış ama öğretmen
Ahmet’e,
- ‘Bu bir zebra’ demiş ‘ama sen saygılı bir şekilde parmak kaldırdığın için sana pekiyi veriyorum’ demiş.
Ahmet çok sevinmiş ve neşeli bir şekilde evine dönmüş.