Geleceğimizin Mimarı Değerli Meslektaşlarım,

Bir mensubu olmaktan çok büyük gurur duyduğum eğitim ordusunun bir neferi olarak, biliyorum ki insanlık tarihi boyunca ilim, rütbelerin en üstü olmuştur, ayrıca modern çağda cehalet zafiyet, bilgi ise güçtür…

Bilgiye ulaşabilmek insanı çok daha güçlü kılar, yeni bilgilere ulaşabilmek insanı en güçlü kılar. Ama bilgiden yeni bilgiler üretebilmek tek güçlü olmanızı sağlar. Bunu başarabilen toplumlar, bugün dünyaya hükmetmektedir. Bilgiye öğretmensiz de ulaşılabilir, ancak doğru bilgiyi ve bilgiyi doğru kullanmayı sadece öğretmenden öğrenebiliriz.

Bilginin verdiği gücü, doğru yerde ve doğru zamanda kullanabilmek için mutlaka insani, vicdani ve ahlaki değerlere sahip olmak gerekir. İşte eğitimin ve eğitimcinin önemi bu noktada ortaya çıkmaktadır. Bir nakkaş, bir telkâri, bir şair gibi,  sevginin hakim olduğu yürekler inşa etmek için, sevginin hakim olduğu aileler inşa etmek için, sevginin hakim olduğu mahalleler, beldeler, ülkeler inşa etmek için, insanı yetiştirmektir öğretmenlik… Kâinatın en değerli emanetini  ham  alıp  olgunlaştırmaktır… Tohumu yüreğinde besleyip rengârenk çiçeklere dönüştürmektir. Karanlığı ve kötülüğü yok etmek için her sabah yepyeni bir heyecanla güneş gibi doğmaktır. İnsanın hem aklını hem ruhunu dantel dantel işlemektir…

İnsanlığın parlayan yıldızları öğretmenler, meslektaşlarım,

Mesleğimizi icra ederken tabii ki pek çok engelle karşılaşacağız, ama engeller aşmak içindir, zorluklar geçmek içindir, çileler pişmek içindir. Kızgın ateşte pişmeyen çamur, seramik olamaz. Toprağın kara bağrında çürümeye razı olmayan tohum, yeşerip fidan olamaz. Bir tohumu fidana dönüştürmek için toprak gibi olmalıyız. En ağır kazma darbelerinde parçalanmaya, en kızgın güneşlerde çatlamaya, en güçlü rüzgârlarda toz duman olmaya, en şiddetli yağmurlarda damla damla eriyip yok olmaya göğüs gerip hiç olmazsa bir tanecik tohumu fidana dönüştürebilmek için, tüm benliğimiz öğrencilere armağan olsun.

Bilginin yanında sevgiyi öğretemeyen öğretmen, bir milleti karanlıktan aydınlığa çıkaramaz. Öyleyse öğretmen önce sevmeyi kendisi öğrenecek… Yunus’tan, Mevlana’dan, Ferhat’tan Şirinden hatta Mecnun’dan, Züleyha’dan… İnsan sevgisini, tabiat sevgisini, Allah sevgisini, vatan ve millet sevgisini…

Kâinatın tek ortak dilidir sevgi. Sevgiyle bakan bir göz her dilde aynıdır. Sevgiyle bakan bir göz her canlının anlayacağı bir dildir. Sevgiyle bakan bir göz tertemiz bir kalbin yansımasıdır. Sevgi her şeyin özünde saklı olan cevherdir. Sen sevgi meşalesini eline alıp yürüdüğün zaman, cehalet; karanlık bir gölge gibi istese de istemese de senin arkandan gelecektir. Eğer ilme ve alime, bilgiye ve öğretmene değer vermeyen bir nesil yetişiyorsa, “Ben nerede hata yaptım.” diye düşünecek olanlar yine öğretmenlerdir.

Dert büyük, yük ağır, yol uzun, sorumluluk can yakıcıdır. 480,000 öğrencimizin sorumluluğunu omuzlarımızda hissederek aziz Adana halkının daha müreffeh yarınlarını inşa etmek için 31,300 öğretmenle 1270 okulumuzda hizmet veriyoruz. Elbirliğiyle yarınlarımızı inşa etmek üzere yolunuz ve bahtınız açık olsun.

Bugünü değil, yarını düşünürsek gelecek çok daha iyi olacaktır. Bunu da biz öğretmenler başaracaktır. Mesleğe yeni başlayan öğretmen arkadaşlarımıza, aramıza hoş geldiniz diyor; ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum. Ayrıca emekli olan öğretmenlerimize, eğitimimize yapmış oldukları değerli katkılardan dolayı teşekkür eder, bundan sonraki hayatlarında sağlık mutluluk ve huzur diliyorum.

Saygılarımla. 

                                                                                                                                                                                                                                       Veysel DURGUN

                                                                                                                                                                                                                                   İl Milli Eğitim Müdürü